Türkiye'nin istikrarı her zaman birilerini rahtsız etmiştir. Bundan dolayı Türkiye'nin seçimlerden parçalı / parçalanmış olarak çıkması için provokasyondan vazgeçmiyorlar.
Yörüklere Osmanlı'nın zulmettiğini söylemek de bu planın bir parçasıdır. Bu ifade ile Gezi çapulcularının " Zulüm 1453'te başladı." ifadesi arasında zerre kadar fark yok.
FETÖ Elebaşı'nın Gezi olaylarından yaklaşık dokuz ay; 17-25 Aralık'tan üç ay, MİT Tırlarına saldırıdan iki ay sonra (11 Mart 2014'te) Gezi kalkışmasında yaralanan ve hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ailesi için yayınladığı mesajda: "Elvan ailesine ve yakınlarına başsağlığı diler, bugüne kadar pek çok acıyla dağidâr olmuş ama temkin ve teyakkuzunu korumayı başarmış Alevi kardeşlerimize sabrı cemil niyaz ederim." diyerek Alevilere açık bir isyan çağrısı yapıyordu. Bu mesajın girişinde de aynı şekilde ayaklanmayı meşru gösteren FETÖ : "Sağduyu ve uzlaşıyla örgütlenmesi gereken devlet aklının öfke ve kine mağlup olduğu zor günler geçirmekteyiz. Bu nefret atmosferi, toplumun muhtaç olduğu sevgi, sükunet ve birbirini anlama çabasını ortadan kaldırmakta; yukarıdan aşağıya doğru çatışmacı bir üslûbu telkin etmektedir. Bir AVM inadıyla başlayan hadiseler teskin edileceğine kutuplaştırıcı bir dille körüklenmiş ve bugüne kadar birçok gencimizin hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. 15 yaşındaki küçük Berkin Elvan, bu atmosferin son kurbanı."diyerek toplumu isyana çağırıyor, zehirlemeye çalışıyordu.
Geziciler, Gaydırı Gubbakçılar aynen devam...
Gezi olaylarının başladığı günlerde Kadıköy mitingini iptal edip Taksim'e koşan ve " Türkiye'nin çeşitli yerlerinde direniş hareketleri başladı." diyerek yangına körükle giden zatın, bugün "Yörüklere Osmanlı zulmetti." demesi Yörük/Türkmenlere isyan çağrısıdır. Dağlardan, Köroğlu'dan, Dadaloğlu'ndan örnekler vermesi son derece kaygı verici.
FETÖ'nün Elebaşı ile aynı dili kullanmaları bunların aynı yolun yolcusu olduklarını göstermiyor mu? Şimdi abidik gubidikle gaydırı gubbak pazarlıklarla kaosa odaklanmış durumdalar.