" Ne hasta bekler sabahı / Ne taze ölüyü mezar../ Seni beklediğim kadar." "Türk asker amcalarını" bekleyen Afrinli dokuz yaşında bir kız çocuğu Şiyar.
"Siz, hayat süren leşler", " Babamı gözümüzün önünde bu evimizin kapısında öldürdüler. Babamın kanı yüzüme sıçradı" diyen Afrin'in Adamanlı köyünden Hamo kızı Şiyar'ı bilir misiniz?
Siz terör seviciler, akademisyen bozuntuları "Savaşa hayır" adı altında " Terörle mücadeleye hayır" diyen küflü yürekler, Hamide'den olma Şiyar'ı tanır mısınız? Onun sımsıcak hayalleriyle toprağa verdiği baba şefkatini duyabilir misiniz? Onu terörün kanlı dişleri arasına iten çağdaş Nemrutlar, nasıl bilebilirsiniz, duyabilirsiniz ki...
Kalpleriniz var kavrayıp anlamazsınız, gözleriniz var, görmezsiniz, kulaklarınız var, işitmezsiniz.
Kıyıya vuran Aylan bebekleri, Rabia Meydanı'nda kurşunlanan Esmaları, babasının kucağında can veren Muhammedleri, Hama'da bombalarla yerle bir edilen binanın enkazından kurtarılmış toza toprağa belenmiş Umranları, şehit babasının şişirdiği mavi balonun patlamasından korkan ve "Patlarsa ölürüm. Babam şişirdi bu balonu. Bunun içinde onun nefesi var’ diyerek şehit babasının nefesini bir ömür ciğerlerinde tutmaya azmetmiş Mehmetçik kızı'nı nerden bileceksiniz ki...
"Türk askeri amca keşke babam ölmeden önce gelseydiniz" diyen Şiyar'a "Türkiye Afrin'e girmemeli. Biz Afrin'e girilmesine karşıyız. Esed'le görüşülsün. Askerî harekât yapılmasın. YPG terör örgütü değil, kendi topraklarını savunan silahlı güçtür. Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu'yla birlikte olmamalı. Özgür Suriye Ordusu, El Kaide'nin devamıdır. " vs. açıklamalar yapan köhne vicdanlar, 'Kenangiller' işittiniz mi?