Behçet Canöz Milat Gazetesi

Yeni muhalefet sistemi

Demokrasinin ölçüsü muhalefettir. Hükümet her sistemde vardır ama demokratik muhalefet sadece demokrasilerde yer alır. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz... Camileri kapatmayı, imamları göndermeyi planlıyor. Avusturya'da...

11 Haziran 2018 | 115 okunma

Demokrasinin ölçüsü muhalefettir. Hükümet her sistemde vardır ama demokratik muhalefet sadece demokrasilerde yer alır.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz... Camileri kapatmayı, imamları göndermeyi planlıyor. Avusturya'da Çanakkale Gecesi düzenlenmesinden sonra böyle bir kararın gündeme gelmesi enteresan değil. Esasında bu tür kararlar bize yabancı değil. Bunun benzerlerini, daha radikalini bu ülkede yaşadık. 28 Şubat süreci de Kudüs Gecesi'inden sonra başlamıştı. 31 Ocak 1997'de Sincan'da düzenlenen bu geceden sonra 4 Şubat 1997'de tankları yürütenlerin rahatsızlığı Kudüs'ün işgalinin konu edinilmesiydi.

Türkiye'de 'irtica', Avrupa'da da 'İslamofobi' kavramları üzerinden operasyonlar başlatılmıştır. Darbeler, muhtıralar bundan dolayı Avrupa'nın eleştirisi dışında kalmıştır. Demokrasi. insan hakları bu durumlarda hiç gündemlerinde olmamıştır, yasaklar, yok saymalar, ötekileştirmeler, AB kriterlerine aykırı bulunmamıştır.

Sebastian Kurzlar,  halkı Müslüman olan ülkelerde etkin konumdalar. Müslüman ülkelerde İslam korkusunu daha çok pompalıyorlar. Mısır, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde bu tipler yönetim kademelerinde en başta yer almaktalar. Türkiye'nin doksan beş yıllık tarihinin   seksen yılı bu tiplerin İslamofobik uygulamalarıyla dolu. En yakın örneği; başörtüsü yasağıdır. Bu çok açık bir hak ihlali olduğu halde 'AB Kriterleri' adına en küçük bir eleştiri yapılmamıştır. Aksine, yasaklar çağdaşlaşma adına teşvik edilmiştir.

Avusturya'da camiilerin kapatılmasıyla Türkiye'de ahır, meyhane, depo, kışla yapılması arasında bir değerlendirme yapıldığında Avusturya'daki uygulama hafif kalıyor. Ezanı yasaklayan zihniyetle Sebastian arasında fark yok. Kuran'ı 'köhne kitap' olarak yaftalayanların fikir babaları bu Sebastian Kurzlar değil mi?

Türkiye, dışardan gelen saldırılara karşı dayanıklı olabilirken içten çökertme girişimlerine karşı gaflete düşebiliyor. Bunun son örneği FETÖ'nün darbe girişimidir. Cemaat zannedilen yapının terör/ajan örgüt olduğunu toplumun büyük bir kesimi bilmiyordu, tahmin bile edemiyordu. Ne acıdır ki 15 Temmuz'da gerçek yüzü  ortaya çıkmış  bu terör yapılanmasını hâlâ masum göstermeye çalışanların olmasıdır. Terörist söylemlerle iktidar olma hesapları yapanların o melun geceyi anlamamış olmaları mümkün değil;  hırsları akıllarını, sağduyularını esir aldığı için bu kanlı gömleği bedenlerine yakıştırabiliyorlar. Yoksa,  askeri, polisi, öğretmeni, kadını, erkeği , yaşlıyı, genci, çocuğu katledenleri, onların yandaşlarını, canlı bombaları övmeleri bilmediklerinden değil.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kaos planı 03 Eylül 2018 | 3.502 Okunma Sultan Alpaslan ve çağdaş Diyojenler 27 Ağustos 2018 | 159 Okunma Proje örgütler / Toplum mühendisliği 20 Ağustos 2018 | 185 Okunma Stratejik düşmanlar 13 Ağustos 2018 | 163 Okunma 'Papaz Brunson'ı hapiste tutma' 06 Ağustos 2018 | 4.489 Okunma