17-25 Aralık haftası geldi çattı…
Kutlamalıyız…
*
19 Mayıs kutlamaları kalktı sayılır…
Etek boyları falan derken, haşema ile çemberin içinden geçse
geçemez… Çember haşemaya takıldı mı, tekerlekli yamaç paraşütü gibi
gidersin…
Badem bıyıklı valinin kucağına…
*
29 Ekim…
Önce tümden yasakladılar… Baktılar daha çok kalabalık oldu… Bunun
üzerine bayramın yerini devamlı değiştirdiler, ki gidenler bayramı
bulamasın…
En son “Bu sene farklı kutlanacak“ dediler,
bayram döne dolaşa saraya taşındı… Cumhuriyetin kuruluşunu sarayda
kutlayınca, “saray cumhuriyeti“kutlu
olsun…
*
23 Nisan…
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı…
“Ulusal Egemenlik” kısmının
karşısına “Kutlu Doğum
Haftasını“ getirip sabitlediler… Tüm kutsal günler
Hicri takvime göre her sene on gün öne kayarken, bu hafta miladi
takvime göre sabit… Yani Peygamber Efendimizin ömrü her sene on gün
uzuyor…
“Çocuk bayramı” kısmında da bıyıkları çıkmış
bir imam adayımızı “çocuk“diye getirip
koltuğa oturttular…