Zırt-pırt darbe olur bu ülkede…
Yine darbe girişimi vardı, Talat
Aydemir başkaldırısı……
Sokağa çıkma yasağı konulmuş, yollar tutulmuş, insanlar korku ile
evlerine kapanmışlardı, sokaklar ıssızdı…
Gözleri çekik, Japonlara benzeyen Milliyet editörü, köşeden köşeye
koşarak, duvarlara sinerek kendini gazeteye atmaya çalıştı…
Ankara Bahçelievler'e kadar geldi…
Bu kez bahçeden bahçeye atlıyordu…
Evlerden birisinin camının önüne geldiğinde, demek ki evin hanımı
dışarıda neler oluyor, bu sefer kim darbe yapıyor diye merak etmiş
perdeyi aralamıştı…
Burun buruna geldiler…
Kadın çığlık attı:
“Japonlar…”
*
2016…
Komünistleri ve ateistleri
yakalıyorlar “cemaatçi” diye..
FETÖ ile hiç ilgisi olmayan, kazara cebinden okulu aramış, bir twit
atmış, bankasına para yatırmış, mağazasından alış-veriş yapmış,
selam vermiş, önünden geçmiş… Ev kadını, memur, katip, emekli,
öğretmen, öğrenci, hemşire, odacı, sekreter, marangoz, çiçekçi,
berber, temizlikçi, garson, avare, işsiz, güçsüz…
Sorgusuz sualsiz alıp götürüyorlar…
Hapishanelerde yer kalmayınca, katilleri, hırsızları salıp yer
açtılar…
Gerçek rakamı kimse bilmiyor; ama on binlerce kişi gözaltında ya da
tutuklu…
Açığa alınan sadece kamu görevlisi sayısı 60 bin…
Aileleri ile 400 bin perişan, şaşkın, ağzını açıp “iyi
ama balkondan teşekkür eden sizdiniz” diyemeyen
insan…
Ülkeyi cemaate teslim edenler onlarmış gibi…
*
Üstelik Cumhurbaşkanı “At izi, it izine
karıştı” diyor…
Yine “Aldatıldık” diyecek, emin
olun…
*
Cumhurbaşkanısın…
Milleti sokağa çağırıyorsun da, kendi memurunu hukuka uymaya
çağırsana…
Masum insanlara zulümdür…
Günahtır…
Atlara yazıktır…