Tolunay 16…
Dila 15…
Nisa 8…
İzmir'deki patlamadan sonra polis arkadaşları babalarının şehit
haberini getirdiklerinde, merdiveni çıkıp kapıyı çaldıklarında,
içeriden seslendi
çocuklar:
“Babam evde yok…”
*
Bu cümle ömür boyu iç sesleri
olacak…
Yardıma ihtiyaçları olduğunda, sığınacak bir yer aradıklarında,
yeryüzünde güven duydukları ilk erkeğe sarılıp öpmek
istediklerinde…
Mutlu günlerinde o adama bir müjde vermeye koştuklarında…
Ya da yaslanacak bir can aradıklarında…
O ses tekrarlayacak:
“Babam evde değil…”
*
Ben bilirim; uzun gecelerde, yaşamın endişeleri ve korkuları
zihnin kapısında sıraya girdiğinde, hep o erkek çıkagelir…
Kahramanıdır çocukların…
Onun varlığı ile yastıkta bir tebessüm ile kapatır gözlerini bir
tanem…
Ama dünden bu yana, sadece korkulu hayaller kalmıştır onlara…
Kimse gelmez…
O iç sesi kim bilir kaçıncı kez
tekrarlanır…
*
Biz ülkemizi kaybettik…
Onlar dünyalarını kaybettiler…
Bu cehennemi binlerce çocuk gibi onlara da yaşatanlar yine
utanmadan çıkıp “Kahraman”, “Gururumuz”, “Vatan uğruna
şehit”, “Ne mutlu, şehadet şerbetini içti” falan
filan diyecekler…
Himmet, mükafat, övgü, ödül…
Geçiniz…
Nisa'nın babasını aldınız, ne verirseniz
verin…
İçindeki o ses dinmez…