Ben yalan söylediğim zaman dudaklarım uzar…
Muhterem karım dudaklarıma bakar, ben uzamasınlar diye ağzımı
yanlardan kulaklarıma doğru çekerim…
O, Ö, U, Ü gibi uzun dudak isteyen sesler
çıkartırım, uzama psikolojik değil, alfabetik olsun diye…
O “Çekme” diyerek gözünü dudaklarıma
diker, o zaman da alt dudağımı ısırıp, üst dudağımı da üzerine
sıkıca bastırdım mı…
Geriye utanma duygusu kalır…
*
Önemli bir duygudur; utanma duygusu…
Bir beyin oğlu Başbakan dedi ki:
“Eğer bir parti görevlisi, görev aldıktan sonra evini,
arabasını, yaşam tarzını değiştiriyorsa, ben o adamı partiye
sokmam…”
Savurma…
Alyansını parmağından çıkartıp kürsüden salondakilere
göstererek “Tüm servetim budur” dedikten
sonra… Bin odalı sarayı, köşkleri, villaları, filoları ve
kamyonetle taşınan serveti ile dünyanın en görkemli parti
mensubudur o…
Bak atar seni partiden…
*
Devam ediyor: