Cübbeli Ahmet Hoca jet skiye binince kıyamet kopardılar…
Mukayese yapmak gibi olmasın ama; eğer mesele dünya nimetlerinden
yararlanmaksa, o da onun tercihiydi…
Keramet gösterip suda yürüyecek değildi ya plajda…
Jet skiyi gördü atladı…
*
Eskiden şeyhler bilhassa gece uçarlardı…
Öyle Mercedes, falan filan yok…
Örgütlenmiş sadık iki mürit “Dün gece yine Hicaz’a gitti geldi”
dedi mi kulaktan kulağa, yer yerinden oynar, uçmanın rotası
ilaveler yapılarak yayılırdı:
“Hicaz’dan Kudüs’e geçti” gibi…
Anadolu Jet çıkıp da müritler de uçmaya başlayınca, tarikat
şeyhlerinin uçma işlemi eski tadında değil…
*
Diyanet İşleri Başkanı’nın Mercedes arabasının olması normal
bence…
Dört bakanlığın toplam bütçesinden fazla bütçe vermişsin…
Öğretmenden çok imamı, okuldan çok camisi var…
Ankara’nın en görkemli binasıdır; Diyanet İşleri Başkanlığı…
Devlete egemen olan mezhebi temsil ediyor…
Ve onun gibi dindarlar yetiştirmek için laik cumhuriyeti
yıkmışsın…
Ducato’ya binecek değil…