Anlamak istemeyene anlatmak hakikaten zor…
Türkçe anlamıyor…
Şarkılı anlattı çocuklar, anlamadı…
Tiyatro ile anlattılar, anlamadı…
Afrika'ya gidip gözüyle gördü, anlamadı…
Trump İngilizcesini söyledi, ABD parçalanıyor, anlamadı…
Merkel geldi Almancasını söyledi, anlamadı…
*
En ilkel hukuk dahi diyor ki:
Bir kişi; hem polis, hem savcı, hem yargıç, hem gardiyan, hem kanun
olamaz…
*
Varsayalım cumhurbaşkanı ortalığı yakıp yıktı, suç işledi,
devleti parçalanma noktasına getirdi:
Yürütmenin başıdır, polis kendisidir…
Savcılar kurulunun başıdır, savcı kendisidir…
Yargının başıdır, hakim kendisidir…
Kanunları KHK ile yapacak, kanun kendisidir…
*
Bunun neresi demokrasi?..
Neresi hukuk?..
Neresi devlet?..
*
Tüm şu aşağıdakileri atayacak, denetleyecek, yargılayacak,
isterse atacak, isterse bağışlayacak yine kendisi:
Bakanlar, belediye başkanları, valiler, kaymakamlar, emniyet
müdürleri, polisler, yüksek yargı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay,
Danıştay, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, savcılar, yargıçlar,
rektörler, dekanlar, memurlar, istihbaratçılar, askerler,
jandarmalar, cezaevi müdürleri, gardiyanlar, maliyeciler, vergi
memurları, icra, iflas…
O ne isterse…
O ne derse…
Tövbe, Allah mı bu?…
*
Daha açık nasıl anlatılır?..
Kime veriyorsunuz bu yetkiyi?..
PKK ile açılım, Apo ile süreç, FETÖ ile paralel, Ergenekon, Balyoz,
Mavi Marmara, Deniz Feneri, Büyük Ortadoğu Projesi, İsrail, Mısır,
Rusya, Lübnan, Şam'da namaz kılmak, Kıbrıs, Ege Adaları, 4+4+4,
kurutulan dereler, kesilen ormanlar, çökertilmiş bir ordu…
Dön bir İstanbul'a bak…
Kendisi “İstanbul'u kötü yapılaşma ile felç ettiler”
dedi…
Bunu söylediği Saray kaçak…
*