“İhanetin” kenti…
★
Taksim’den geçip, İstiklal Caddesi’nde yürüyüp (yıllardır ilk
kez) hasret giderelim dedik, kalabalıktan sele kapılmış minibüs
gibi kendiliğinden gidiyor insan…
Önümüzde giden dört gençten, saçı leylek yuvası gibi traşlı olan
kuş gibi zıplayıp “uuu” diye bağırdı, durup dururken… Öbürü de
öbürünün sırtına bindi o sırada, öyle gittiler bir süre… “Uuu” diye
bağıran direğe sarıldı, çıkmak istedi, çıkamadı, döndü sırtı boş
olana bindi…
Andree “Niye bağırıyorlar?” dedi…
“İstanbul’da olmaktan mutlular” dedim…