Cunda’da evimizin önünde küçük bir lastik bot var, iki senedir
bir gün binip körfezde dolanmayı hayal edip durdum…
Sabah kalktık, botu takma motoru ile çalmışlar…
Sağa-sola baktık yok, komşuların da kayıklarını çaldıkları için
anladık; küçük hırsızlar…
★
Ayvalık polisine gittik, dilekçe, motorun faturası falan…
Birkaç saat içinde becerikli polisler buldular; o gece fırtına
çıkmıştı, anladığımız kadarıyla küçük hırsızlar bizim motoru uzağa
götüremediler, karşı kıyıda bir çalılığın içine otlarla gizlediler,
ama rüzgar otları uçurdu, mal ortaya çıktı…
Küçük hırsızlar yakalanmadı ama en azından çaldıkları
bulunmuştu…
★
Minik hırsızlık öykümüzü, sık gelen misafirlere ikişer kez olmak
üzere, herkese anlattık…
Eş-dost “Zincirle bağlayın” dediler… Kimisi “Evin içine alın”
aklını verdi… Andree “Bak aynı yere öyle bıraktın, yine çalacaklar”
dedi…
“Çalamazlar” dedim:
“Bu hırsız milletini bilirim ben… Uzaktan izlemişlerdir, anında
bulununca bizim gücümüzü gördüler, bir daha buralara gelemezler…
Gelseler bile karşılarında beni bulurlar, devamlı teyakkuz
halindeyim… Belli etmeden gözüm üzerinde olacak… Gelsinler de
göreyim…”
Sabah kalktık, motor yok…
★