Yabancılar soruyorlar tabi:
“Sizin nereniz büyük?..”
“Uzunlamasına mı, genişlemesine mi?..”
“İkisi de…”
“Sarayımız…”
*
Cumhurbaşkanı “Yabancılar gelip burayı görünce, ha
bu devlet büyük devlet diyorlar” dedi iftarını açar
açmaz…
Eğer misafir devlet adamları çişe gidip üç beş sarayda kaybolsa var
ya… Sarayımızın büyüklüğü dolayısıyla Türkiye’nin büyüklüğü
tescillenir…
Süper devletler arasına girdin gitti…
*
Eskiden bir bakıma eziklikti…
Büyük bir şeyimiz yoktu…
Gökdelenin büyüğünü Amerikalılar, bira bardağının büyüğünü
Almanlar, metronun büyüğünü Ruslar, kulenin büyüğünü Fransızlar,
pizzanın büyüğünü İtalyanlar, nüfusun büyüğünü Çinliler, uçurtmanın
büyüğünü Japonlar, felaketlerin büyüğünü Hintliler, terörün
büyüğünü Araplar, İneğin büyüğünü Hollandalılar almıştı….
Bizim imam “Avrupa’nın en büyük kayak pisti bizimkisi
oldu” diyerek uzun bir pist açmıştı gerçi
Erzurum’da…
İki ucu çöktü, ortası kaldı…
O da uzunlukta kurtarmıyor zaten büyüklüğü…
Kayak pistinin büyüğünü İsviçreliler, tankın büyüğünü İsrailliler,
karpuzun büyüğünü İranlılar…