Tarihi ve doğal zenginlikleri korumak için öyle bir şey yapalım
ki kimse milletin SİT’ine el uzatmasın dediler…
Bir yasayla SİT alanları belirlendi, korumaya alındı…
SİT’ler üçe ayrılır:
Birinci derecedeki SİT alanlarına asla el sürülemez… İkinci
derecedeki SİT’lere bilimsel çalışma içinde, sınırlı ölçüde el
sürülebilir… Üçüncü derecedeki SİT’ler ise gerektiğinde sınırlı
yapılaşmaya açılabilir…
Ama hırsız göz diktiğinde, Akdeniz kaplumbağaları bile üç kez
birinci derecede SİT ile üçüncü derecede SİT arasında gidip
geldiler…
Her değişiklikte kumsalların bir kısmı gitti…
*
Hırsız yeter ki göz koysun…
Bir anda birinci derecedeki SİT , bir gecede üçüncü derecede SİT
olabiliyor…
Ve “asla el sürülemez” değerdeki doğa ya da tarih parçası üzerinde
oteller ya da villalar yapılabiliyor ve bir de bakıyorsunuz ki
milletin SİT’i gitmiş.