O sene sonbaharda gripten ateşim vardı, yazımı yazamamıştım…
Gazeteyi arayıp bildirdim, yarım saat sonra yazı işleri müdürü
aradı “Üzülme, Emin Çölaşan senin yerine yazdı” dedi…
“Nasıl yani?..”
“Bayağı oturdu yazdı, Bekir’e bir faydam olsun, dostluk borcumdur
dedi ve yazdı…”
★
Ateşim bir anda fırladı…
“Nasıl olur, görülmüş şey değil, peki ne yazdı?…”
“Her şeyi koydu içine, kendisi okudu, çok beğendi…”