Türbanın üzerine polis şapkası koyunca…
Yani hırsız kaçsa, sen gidersin kep kalır…
*
Önce “yargıca, savcıya, askere, polise türban
olmaz” dediler…
Darbe olunca ayet değişti…
Konu “Polis Kılık Kıyafet
Yönetmeliğinden” çıktı, Nur Suresi
31'inci ayete girdi…
Söyler misiniz; kadın polislerin türban takması
ile OHAL'in ne ilgisi var…
*
Sorun polisin “inancı” ile ilgili
değildir… İnancı izin vermiyorsa, modern giysi gerektiren mesleği
seçmezsin…
Sorun; polis ile muhatap olacak
insanların “inancı” ile ilgilidir…
“Dindar, AKP'li ve Sünni
mezhebinden” olduğunu peşinen bağıran bir devlet
memuru ile karşılaştıklarında, o insanların devlete
duyacakları “inançtır” o…
Asla güven duyulmaz…
*
“İnanç özgürlüğü” ise sorun:
Türbanlı olmayan polislerin tayinde, terfide, atamada, görev
dağılımında, mesleğine olan“inancı” ne olacak
peki?..
İyi bir ikbal için, türban üzeri kep bir avantaj olmayacak mı ey
Abdulhamid?..
*
Darbe girişiminden sonra parti binasına Atatürk posteri falan
derken… İlk günler çoğu insanın içinde ördüğü
o “iyimser” istinat duvarı çöküyor
başımıza…
Bir umudun, biraz olsun hoşgörünün, bir parça iyimserliğin yerini
korku ve endişeli bekleyişler aldı herkeste…
Cumhuriyeti din devletine dönüştürmekten hiç vazgeçmeyecekler…
Cumhuriyet ile kucaklaşmaya hiç niyetleri yok…
Hiç değişmeyecekler…