Cüzzamlı hastaları çoğu zaman zincirlerle mağaralara ya da
köyden uzak ağıllara kapatırlardı, orada ölürdü hastalar…
Bir genç ve güzel kadın köy köy dolaşmış, Ankara'ya koşup devletin
çabasını istemiş, sonra yine büyük çantası ile köylerdeki cüzzamlı
hastalarına dönmüştü…
Başardı…
Ona “Uluslararası Gandhi
Ödülü” verildi…
Ama Anadolu'da cüzzamdan daha tehlikeli bir bela vardı:
Cehalet…
O yürekli kadın bunu dert edindi, kız çocuklarının okutulmasına
verdi ömrünü “Bir Işık da Siz
Yakın” diyordu, yine başardı…
Cehaletin sürüp gittiği köylerden gelen kızlar, tertemiz ortamlarda
okutuluyor, eğitiliyor, birer aydın Türk kızı olarak köylerine ışık
taşıyorlardı…
Bu; dini-imanı kullanarak asırlardır Anadolu insanını sömürenleri
rahatsız etti…
“Devleti yıkacak” diye evini bastılar…
Çekmecelerini, çamaşırlarını, anılarını didik didik ettiler…
Dayanamadı, kanserdi artık…
2009 yılının 19 Mayıs günü onu uğurlamak için Arnavutköy'deki
evinin önüne gelenler okuttuğu o genç kızlardı, Türkan
Saylan çok sevdiği için ona beyaz papatyalar
getirmişlerdi…
*
Aziz Nesin Vakfı…
Nedense Aziz Nesin denilince benim
aklıma önce o çok sevdiğim hikayeleri gelmez… Bir yılbaşı gecesi,
vakıfta okuttuğu yoksul ve kimsesiz çocukların ortasında çektirdiği
fotoğraf gelir, kafasında ucu püsküllü kartondan şapka vardı…
Çok mutluydu, o da çocuklar da…
Sivas'ta yakmaya kalktılar…
*
TEV, Türk Eğitim Vakfı…
250 bine yakın yurt içi, 2 bine yakın yurtdışı burs vermiş bir
vakıf, her şartının içinde “Atatürk ilke ve
devrimlerine bağlı gençler” diyen, Vehbi
Koç önderliğinde 1967'de kurulmuştu…
Mezarında rahat vermediler…
*
Daha niceleri…
Cumhuriyet devrimlerini ilke edinen bu yurtlarda bir tek tecavüz,
taciz, rezalet duydunuz mu?..
Bir tek çocuğun burnu kanadı mı?..