Yüreklerimiz pıtır pıtır…
Dudaklarımızda bir gülümseme…
Yere bakarak geçmek yerine, birbirimize selam vermeye başladık… Hiç
tanımadığımız insanlarla konuşuyoruz…
Sarılıyoruz kimi zaman…
*
Yine bir seçim sonrasıydı…
Boynumuz bükülmüştü, içimizdeki umutlar sönmüş, sanki bir seçimi
değil de geleceğimizi yitirmiştik…
Cumhuriyet Gazetesi’nin olduğu sokaktaki marketin
kasasının önünde, alışverişini tamamlamış bir hanımefendi boynuma
sarıldı ağladı…
Hiç konuşmadık…
O gözerini silerek gitti, biraz sonra yine içerden bir başkası
çıkarken, yine hiç konuşmadan uzun uzun yüzüme baktı, bir şeyler
söylemek istedi ama söyleyemedi…
Gözlerini sildi…
Marketteki bey “Başınız sağ
olsun” dedi…
Dudaklarım titrediği için ona “Kimse
ölmedi” diyemedim…
Ölen içimizdeki umuttu…
*
Bu sefer farklı sanki…
Gözlerde yaş değil, umut var…
Birbirimize sarılıyoruz ama ağlamıyoruz…