Çoktandır sanki yalnızdık…
Küsmüş duygular karmakarışık…
Birbirimize bakıp konuşmuyorduk…
Sözümüz bitmişti…
*
Giderken bile yakalarımıza birer umut çiçeği takıp gitti…
Teşekkür ederiz Tarık Akan…
*
Bu yazıyı yazmak için özellikle birkaç gün bekledim…
Nezaketen bir başsağlığını hadi geçtik… Küfür ve hakaretler gökten
yağınca emin oldum; kızdıkları sadece Tarık
Akandeğildi, bitti-sindi sandıkları o
cumhuriyetçilerdi…
*
Sevgili Zehra Bakırköy'den
arıyordu “Taşmış bir nehir gibi burası… Bir ucu var,
bir ucu yok… Son yıllarda böyle bir anlamlı kalabalık
görmedik” diyordu…
Son zamanlarda kendini yalnız hisseden, kaybettiğini düşünen,
umudunu yitirmiş insanların “Biz
buradayız”demesiydi o…
*
O tören; sadece Tarık
Akan hayranlığı… “Yenikapı
mutabakatı” falan… Ya da sadece bir sanatçıya duyulan
sevgi değildi…
Atatürkçülerin, cumhuriyetçilerin, laik
yurtseverlerin “Bu iş
bitmedi” deyişiydi…
*
Laik cumhuriyet mutabakatıydı…
Berber, manav, bisikletçi, simitçi, çiçekçi, zengin, fakir,
aydınlar, okumuşlar, okumamışlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar,
gençler, öğretmenler, hemşireler, işçiler, işsizler…
Ve cumhuriyetimizin tüm değerleri oradaydı:
Cami de vardı…