O sene arkadaşlarımız arayıp “Sen tabanca üzerine yemin
mi ettin?” dediler…
“Etmedim” dedim…
Fehmi Koru, cemaatin gazetesinde yazmıştı:
“Beş gazeteci RV restoranda ‘gizli' toplantı yapıp, tabanca
üzerine yemin ettiler…”
*
RV diye bir restoranda yemek yemiştik… Zaten
bir tek doğru yanı; restoran denilen yerde yemek yenilmesiydi…
Uğur Mumcu, Emin Çölaşan, Melih Aşık, Teoman Erel
ve ben, sıradan kalabalık bir restoranda sıradan bir yemekti…
“Gizli toplantı” için RV'yi
seçmiş olmamız bana komik gelmişti…
*
Tabancaya gelince, tabancamız yoktu…
Siyasi cinayetlerin sıkça işlendiği günlerdi…
RV'de tabancayı çıkarsan, şef garson dahil kimse
kalmaz kaçardı…
Ayrıca bizler gazeteciliğe başlarken kalemlerimiz üzerine yemin
etmiştik…
Silah üzerine değil…
*
O günlerde yargıçlar, savcılar vardı…
Kimse ciddiye almadı…
Eğer bu zamanda olsaydı, size söyleyeyim; dördümüz de
“ruhsatsız silah taşımaktan” gözaltına
alınmıştık…
Evlerimizde tabanca aranmış, her birimizin üçer-beşer tabancası,
muhtemelen el bombaları falan da çıkmıştı kazılarda…
Ve Fehmi Koru “Silahlı hücre çökertildi” diye bir
yazı daha yazmıştı…
*
Ama yine de yalan ve ispiyon amacına ulaşmış, her birimizin başına bir bela gelmişti…
*