“Konuşan keçi…” “Konuşan saksağan…” “Konya'da konuşan kedi” haberi bizim medyada yayınlandığında, BBC bile çekime geldi, kedi ağzını açmadı… “Konuşan buzağı…” “Konuşan horoz…” * “Konuşan vatandaş” haberi geldiğinde o sene koştuk tabii… Hakikaten konuşacak gibi… Oturmuş divana, tavana bakıyor, parmakları ile dizinde trampet çalarken, ağzı açıldı açılacak sanki… Evin önü ana-baba günü… Karısı “Bir konuşmaya başlasın, öyle bir konuşur ki tutamazsın… 1977'de konuştu, konuştuğunu herkes gördü…” dedi… Kameralar geldiler, foto muhabirleri yerlerini aldı, önüne yüzden fazla mikrofon bırakıldı, Tayyip Erdoğan konuşacak dersin… * Açıkçası ben ofiste arkadaşlara “Konuşmaz” dedim… “Bin senedir sustu da… Deresini kuruttular, ormanını sattılar, parkını aldılar, sesi çıkmadı… Küçük oğlu doktor olacaktı imam yaptılar… Büyük oğlu askere gitti bayrağa sarıp kapıya bıraktılar, konuşmadı… Kendisi aç, parasını ayakkabı kutularına doldurmuşlar, sesini çıkarmadı…” Emin itiraz etti: “Olumlu düşün kardeşim, konuşmadıysa, 1977'de ağzını açıp kapattığında o çıkan ses neydi?..” * Konuşmadı… En son yastık altındaki dolarını aldılar, gazından kuru fasulyesine zam yaptılar, çocuklar işsiz kaldı, iflas etti, ekonomi çöktü, sesi çıkmadı… * Nihayet geçen gün “Vatandaş konuştu” diye sosyal medyada hadise patladı… Yine koştuk… Hakikaten Umut İpek adında bir vatandaş konuşmuştu “Parasını ödediğin şeye hizmet denmez… Biz veriyoruz parası, neyin hizmeti?” diyordu… Şu konuşma bilhassa: “Vergilerimiz nerede?..”