İkisi bir arada olmuyor…
Ateşle su gibi…
Karanlıkla ışık gibi…
Dondurmayla turşu gibi…
Birisi varsa öbürü olmaz…
*
Manevi dünyasında demokrasi yok…
Kanunları Tanrı koyar…
Sıkıysa “Kurban kesmek yerine yetim
okutsak?” de… Ya da çık“Namaz vakitlerini
mesai saatlerine göre teklif ediyorum” demeyi
dene…
Tartışılmaz…
Fikir beyan edilemez…
Neyse o dur…
Oysa demokraside insanlar tartışarak, uzlaşarak, oylayarak yaparlar
yasaları…
“Hac yerine depremde ilk yardım kursuna
gidelim” de göreyim…
*
Yetiştiği ortam Kasımpaşa ise
demokrasinin beşiği zaten…
Tokadı kuvvetli olanın “abi” olduğu
semtin namı böyle…
*
Ne kaldı?..
Özel yetenekler…
Ne yüce bir dinin imamlığında, ne Kasımpaşa’nın kabadayılığında
asla olmayan; kin, nefret, intikam…
*
Tam 47 tane hukuk cübbesi giydirdiler, zırnık hukuk kapmadı nitekim, demokrasinin vazgeçilmezidir…