Cübbeli Ahmet Hoca, giyenleri cennetin kapısına
yönlendiren “Nal-ı Şerif” terliklerini
piyasaya sürdü…
Terliğe bin git…
135 TL…
Eğer diğer ürünlerden olan; Sakal-ı Şerif’in yıkandığı sudan
(yudumu 3 TL) içip hastalıklarından
kurtulursan… Kabirde azap çekmeyi engelleyen ve cehennem ateşine
dayanıklı kefenden de (370 TL) alırsan…
Bir de hırsızlığa, depreme ve yangına karşı boynuna Muska-ı
Şerif’i (10 TL) asarsan… Ayağında zaten
cennete götüren terlik…
Daha ne olsun?…
*
Ben Cübbeli Ahmet Hoca derim…
*
Dini imanı kullanıp; insanlardan aldığı oy ile fabrika fiyatına
uçaklar alıp binenlerden iyidir…
Hiç olmazsa terliği sen giyiyorsun…
*
Dini imanı kullanıp; aldıkları rüşveti elbise torbalarının
içinde taşıyanlardan da iyidir…
En azından kefenin içinde sen gidiyorsun…
*
Dini imanı kullanan ama ülkeyi soyanlardan kat kat iyidir…
Bari Muska-ı Şerif ile salondaki televizyonunu çalmayacaklarını
sanıyorsun…
*
İşte:
Yoksulların, yetimlerin parası ile on üç bakanlıktan fazla bütçe
ayrılan, ama “Babanın öz kızını şehvet ile öpmesi,
karısı ile nikahını düşürmez… Kızının dokuz yaşından büyük olması
gerekir…” gibi utanç verici tartışmalara neden olan
Diyanet İşleri…
İstediğin kadar yalanla…
Toplumun saygısını ve güvenini yitirmişsen…
Din adına işlenen yalana-dolana sessiz kalıyorsan…
Dinin değil sarayın parçası olmuşsan…
Her şey umulur…
*