Nur içinde yatsın sevgili ustam, ilk
Yazı İşleri Müdürüm Ahmet Nadir, emekli olup
İstanbul’a yerleştikten sonra dostlarını yitirmenin ve bir apartman
katında yalnız kalmanın acısıyla, mektubunda yazmıştı
bana:
‘Gönlüm kapı zilinin sesini özler
Ben de kendi kapımın zilini kendim çalarım
Komşular kimi kimsesi yok demesinler…’
★
Kapı zillerini düşünürüm kimi zaman…
Bir gün kapının önüne geldiğinizde zili mi çalacaksınız, yoksa
ceplerinizi kurcalayıp bulduğunuz anahtarla mı açacaksınız
kapıyı?
Kapının arkasında zil sesini bekleyen kimse yoksa…
Ya da varsa; kapının arkasına yaklaşan bir terliğin sesini
duyuyorsanız…
Ya da ya da; kapının arkasında bekleyen bir çift ıslak göz varsa, ama kapıyı kimse çalmıyorsa…