Siyaset en fazla teşrik-i mesaisini medya ile yapar. Vatandaşa
ulaşarak erki ele geçirme gayretinde olan siyaset kurumu, medyanın
halk üzerindeki etkisini kullanarak amacına ulaşma
gayretindedir.
Medya da kendi doğruları ve çıkarları yönünde bu sistemin bir
parçasıdır. Öncelikle belirteyim tarafsız medya olduğunu düşünmemiz
mümkün değil. Varsa öyle bir kurum çıksın “ben tarafsızım”
desin.
Doğan medya grubunun satışı Türkiye’deki en büyük medya satışı
olarak kayıtlara geçiyor. Aydın Doğan’ın satın almalar yaparak yeni
kurumlar açarak kurduğu medya imparatorluğunu bir kalemde satması
herkesi şaşırttı. Öyle ki bu karar Doğan Medya’nın amiral gemisi
Hürriyetin başındaki Vuslat Doğan Sabancı’ya bile sürpriz oldu.
Eşofman ile Başbakan karşılatan, Manşetiyle hükümet deviren, Muhtar
olup, olamayacaklara karar veren, Askeri cuntanın basın bülteni
olan, Bir medya imparatorluğundan vazgeçmek elbette kolay değil. Bu
gücün para ile ölçülemeyeceği ortada. Bu ani satış kararına en
fazla üzülen de bozulan da Hürriyet’in eski yazarları. Bugün
çoğunluğu Sözcü gazetesi çatısı altında çalışan eski Hürriyet
yazarlarından farklı farklı tepkiler geldi. Kimisi kendini kovan
eski patronuna “Oh olsun” dedi. Kimisi “Biz buraya güveniyorduk,
vakti geldiğinde Tayyip Erdoğan’ı buradan yıkacaktık.” dedi. Kimisi
çıktı “Hürriyet, zaten iktidarın gücü karşısında muhalif ruhunu
kaybetmişti.” dedi, bir diğeri “Muhalif medyaya yaşam hakkı
tanınmıyor.” iddiasında bulundu. Birbirine tezat ve anlaşılmaz
iddialar havada dolaştı durdu.
Doğan Medya’nın satışı kararının kimleri üzdüğüne
baktığımızda...