Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişimine karşı sergilediği
destansı direniş bölgesel ve küresel denklemleri de sarsmaya
başladı.
Özellikle 15 Temmuz 2016'dan sonra devreye sokulan yeni
güvenlik konsepti ve milli savunma stratejisi çerçevesinde
Türkiye'nin Rusya, Çin ve İran
ile derinleşen ilişkiler, Astana süreci,
Katar ile daha ileri bir aşamaya
varan askeri ve ticari ittifaklar,
Ortadoğu ve Körfez'deki emperyal
statükoyu sarsıyor.
Suriye'ye yönelik operasyonlar bu oyunun kurallarını değiştirici
stratejinin etkin uygulamalarıdır.
Burada Türkiye'nin kurduğu yeni ittifak
yelpazesinin ABD, AB, Suudi Arabistan,
İsrail, BAE ve Mısır'dan oluşan bloğu her geçen
gün zayıflattığını görüyoruz.
Astana ile başlayan süreçte ilk kez
ABD'nin yer almadığı bir Ortadoğu
sorununda (Suriye krizi) çözüm masası oluştu ve
sonuç da verdi.
Astana sürecine ek olarak Türkiye ve İran'ın Suudilerin başlattığı
Katar ablukasını işlevsiz kılması
da ABD ve müttefiklerinde soğuk duş etkisine yol açtı.
Fakat ABD'nin akıl hocalığını yaptığı
Türkiye karşıtı bloğun kirli planlarına verilen en
etkili cevap dün birinci yılını dolduran Cemal Kaşıkçı
cinayeti üzerinden ülkemize kurulan tuzağın istihbarat ve
emniyet güçlerimiz tarafından deşifre edilmesiydi.
*** Türkiye'nin Rusya, İran, Katar ve Çin ile ittifakını baltalamaya yönelik son Amerikan sabotajı ise Ar...