Küresel siyasetin ajandasındaki krizlere baktığımızda temel meselenin bir anlaşma ve iletişim aracı olan kelimelere farklı anlamlar yüklenmesinden kaynaklandığını görüyoruz. Derscartes'in de işaret ettiği gibi "Şayet filozoflar arasında kelimenin anlamı hakkında sürekli bilgi hâkim olsaydı onlar hemen hemen bütün anlaşmazlıkları ve tartışmaları bir yana bırakırdı."
Benzer bir durum şu anki yöneticiler için de geçerli. Fransız düşünür Buffon boşuna 'Le style est I'homme meme/üslup, insanın bizzat kendisidir" dememiş. Bu bağlamda özellikle ABD'nin stratejik lügatine, kullandığı kelimelere ve jeopolitik üslubuna bakınca nasıl bir emperyalist nobranlıkla karşı karşıya olduğumuzu anlatmaya bile gerek yok.
Erasmus'un cesaret, erdem ve...