Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dile getirdiği gibi sancılı
bir süreçten geçen Türk-Amerikan ilişkileri
sisli havaya rağmen öyle veya
böyle rayına oturacak. Çünkü
sorunların bir sonuca ulaştırılması kaçınılmaz görünüyor.
Bu anlamda Okyanus Ötesi, Avrupa, Ortadoğu ve ülkemizde yuvalanmış
muhalif odakların ekonomik, bürokratik ve siyasi sabotajlarına
rağmen Sayın Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, pek çok konuda
şimdiye kadar ciddi mesafeler kat etti.
Dünkü zirve öyle görünüyor ki bundan sonra ABD ve
Türkiye arasındaki ilişkilerin
yeni yol haritası işlevi görecek.
Türkiye için en öncelikli konu elbette Suriye'nin
kuzeyindeki terör devleti riskinin tamamen ortadan
kalkmasıdır.
Bu bağlamda özellikle güvenlik konusunda yeni bir anlayışın
başlaması çok önemli.
Diğer dosyalara gelince...
FETÖ, PKK/YPG, F-35, S-400, ekonomik
yaptırımlar ve Doğu Akdeniz gibi
başlıkların ise yeni dönemde daha otonom ve rekabetçi
kodlarla ele alınacağı anlaşılıyor. Zira Erdoğan ve Trump
arasındaki zirve bir 'tamam mı devam
mı' görüşmesi değildi. Dolayısıyla Türkiye düşmanlarının
bekledikleri bir kopuş
gerçekleşmeyecek ve ABD ile güven
bunalımının derinleşmesinden medet umanlar istediklerini
bulamayacak.
*** Sanıldığı gibi
Türkiye ve ABD'den ziyade içinde yaşadığımız dünya bir yol
ayırımında bulunuyor. Yeni bir küresel
düzen kuruluyor.
Bu nedenle Suriye'nin kuzeyi başta olmak üzere belli başlı...