Afrin hezimetinden sonra travma yaşayan Amerikan yönetimi,
Suriye'de yeni bir 'PKK/YPG oyununu' daha devreye sokuyor.
Türkiye'nin destansı Afrin Harekâtı'yla bütün ezberleri bozulan
ABD, 'Yeni YPG' adlı oluşum ile girdiği darboğazdan çıkmayı
umuyor.
Terör örgütü PKK'yı daha önce PYD ve YPG diye pazarlayıp
meşrulaştırmaya çalışan ABD, YPG'yi ise önce SDG (Suriye Demokratik
Güçleri) şimdi de SGP (Suriye'nin Geleceği Partisi) adıyla yeniden
formatladı.
ABD dışişleri, istihbarat ve ordu yetkililerinin girişimiyle bu
amaçla Suriye'nin kuzeyindeki YPG işgalinde bulunan alanlarda
Suriye'nin Geleceği Partisi (SGP) adlı sözde oluşumun kurdelesi
bile kesildi.
Arap kesimlerin de içinde gösterildiği 'Yeni YPG' için Haseke
kentinde önceki gün kongre düzenlendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, YPG'nin devamı niteliğindeki parti ile
ilgili olarak "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK)
Suriye'de Esad'ın gidişini ve rejim değişikliğini öngören 2254
sayılı kararıyla uyumlu herhangi bir partiyi Suriye'deki korkunç
durumu sona erdirecek siyasi bir çözüm olması açısından
destekleriz" açıklamasında bulundu.
Nitekim Savunma Bakanı James Mattis, Menbiç'te Türkiye ile bir çözüme ulaşacaklarını tekrarlarken yeni Dışişleri Bakanı John Bolton'a yakınlığı ile bilinen neo-conların sesi konumundaki Washington Times gazetesi ise uzun bir aradan sonra ilk kez Türkiye'ye mavi boncuk dağıttı.
"ABD-Türkiye İlişkilerindeki Kriz" adlı analizde, ülkemizin müstesna stratejik konumuna övgüler düzülerek Beyaz Saray'ın Ankara ile ittifakını mutlaka onarması ve güçlendirmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Trump'a açık çağrı niteliğindeki analizin son cümleleri ise şu uyarıyla bitiyor: "ABD, Rusya ve İran'a karşı başarılı olmak için Türkiye'ye muhtaç. Türkiye mutlaka NATO içinde tutulmalı. Bunu başaramamanın hesap edilemez sonuçları olur." *** ABD ile girdiğimiz yeni 'bekle-gör süreci' kapsamında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın da 8-9 Mart'ta ABD'de yapılan çalışma grubu toplantılarının sonuçlarını değerlendirmek üzere yarın Washington'a gidiyor.
Bilindiği üzere eski dışişleri bakanı Tillerson'ın şubattaki Ankara ziyaretinde iki ülke arasında FETÖ ve Suriye ile bağlantılı olarak PKK/YPG ile mücadele konularında 'ortak mekanizmalar' kurulmasına karar verilmişti.
Ancak Türkiye ve ABD arasında kısa vadede çözülmesi zor görünen bu ihtilaflı konular, iki ülke arasındaki ilişkilerin bundan sonraki dönemlerde de sürekli dalgalanmalara gebe olacağının işaretleriyle dolu.
Bu anlamda, ABD'nin PKK/YPG oyunlarına ve söylem hokkabazlıklarına karşı artık ülke olarak şerbetliyiz.
Türkiye'yi ikna etmek isteyen ABD, retoriğini değil önce Suriye'deki stratejilerinin mahiyetini değiştirmelidir.
Ötesi kıyl-ü kâldır.