Bakmayın siz Avrupa ve ABD'nin Afrin harekâtı karşıtı kronik
hezeyanlarına.
Veya ajan krizi bahanesiyle Rusya'ya ya da ekonomide bileğini
bükemedikleri Çin'e saldırmalarına.
Bütün bu travmatik çıkışlar, Atlantik'in yapısal çöküşünün
işaretleridir.
Batı'daki kriz nöbetlerinin bir nedeni de Vladimir Putin, Şi
Cinping ve Tayyip Erdoğan gibi liderlerin daha uzun süre yönetimde
kalacak olmalarıdır.
Nitekim 18 yıldır iktidarda bulunan Rus lider Putin bugünkü
seçimlerle 6 yıl daha görev yapacak.
Çinli lider Cinping, dün ikinci kez seçildi ve anayasa
değişikliğiyle 2023'ten sonra da devlet başkanlığına devam
edecek.
2019'daki seçimlerden de Sayın Erdoğan'ın zaferle çıkıp 2024'e
kadar Türkiye'yi yönetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu realite,
Batı'daki bu üç lidere yönelik histeriyi adeta had safhaya çıkarmış
durumda.
Oysa Patrick J. Deneen'ın bu yıl çıkan "Why Liberalism Failed/
Liberalizm Neden Çöktü?" kitabında da dile getirildiği gibi bugün
Batı'yı temsil eden sistem, ideoloji, aktör, kavram ve kurumlar
büyük bir çözülme içinde.
Üstelik James Kurth'un 1997'deki "Medeniyetler çatışması Batı ile
Batı dışında değil Batı'nın kendi içinde bir savaşa dönüşecek"
kehaneti de doğru çıktı.
AB projesinin milli iradeyi küresel finans merkezlerine peşkeş
çeken bürokratik bir diktatörlük olduğunu artık siyasiler de dile
getirmeye başladı.
Bu nedenle Batı'da ayrışma her geçen gün derinleşiyor.
ABD, AB'den uzaklaşıyor. İngiltere'den sonra çevredeki ülkeler de
AB'nin merkeziyetçiliğine kazan kaldırdı. Brüksel'in otokratik
siyaset anlayışı Polonya, Macaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti,
Çekya ve Hırvatistan gibi ülkelerde krize yol açıyor.
Unutmayalım Atlantik'teki küresel çöküş süreci periferideki
ülkelerin kopmasıyla değil tam tersine Sovyetler Birliği'ndeki gibi
merkezdeki aktörlerin sistemi terk etmesiyle yaşanıyor.
Avrupa'daki merkezi ayrılığın en somut örneği Brexit'tir. SSCB'deki
dramın son perdesinde Rusya, 1990'da bağımsızlığını ilan ederek
sosyalist sistemin iflasını ilan etti. Bu anlamda ABD sonrası
dünyanın (Post-American world) kaderi de bu!
Çünkü ABD ve AB de SSCB'yi aratmayacak şekilde merkezi gücün
çöküşüne dair belirtileri gösteriyor.
Merkezi aktör ABD, Atlantik bloğunu artık kontrol edip
yönlendirmede zorlanıyor. Ayrıca ABD, sisteme rest çeken
Türkiye,