Gazze başta olmak üzere İslam dünyasının pençesinde kıvrandığı
işgaller, soykırımlar, iç savaşlar, adaletsizlikler, kültürel
sefalet, ekonomik krizler, ideolojik çatışmalar ve geleceğe dair
umutsuzluk psikolojisi Müslüman toplumların
ruhunda derin yaralara yol açıyor.
Bu kolektif trajedinin tek müsebbibi olarak
Batı'yı gösterdikten sonra sömürgecilik
zihniyetiyle malul siyasi ve kültürel
paradigmalarımızı mercek altına almamak en büyük
tarihsel kusurumuzdur.
Zira kronik sorunlarımıza yol açan nedenleri farklı açılardan
analiz etmeden sadece maruz kaldığımız sonuçlar
üzerinden bir çözüme ulaşmaya çalışmak yanılsamalarımızı
daha da derinleştirir. Çünkü neyi yitirdiğimizi bilmediğimiz...