Srebrenitsa soykırımının bugün 24. yıldönümü. Üç yıllık Bosna Savaşı'nın (1992-95) en karanlık günü olan 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç komutasındaki Sırp birlikleri 8 bin 372 Boşnak sivili BM güçleri, ABD ve AB ülkelerinin gözü önünde katletti.
Modern tarihin bu en vahşi soykırımında ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda hunharca öldürülen Boşnak siviller toplu mezarlara gömüldü.
Geliyorum diyen bu soykırımın en büyük suç ortakları kuşkusuz Avrupa ülkeleri ve ABD'dir.
SSCB'nin dağılmasından hemen önce 1990'da Moskova Kızıl Ordu'yu Baltık ülkeleri ve Kafkasya'ya konuşlandırdı. Yugoslavya'da ise Sırp lider Slobodan Milosevic, SSCB'nin zayıflığından cesaret alarak Karadağ, Kosova ve Voyvodina'da 'anti-bürokratik devrimi' başlatarak Yugoslav ordusunu Slovenya, Hırvatistan ve Bosna'ya yolladı.
Bosna-Hersek'te 1992'de başlayan savaşta 100 binden fazla insan hayatını kaybederken iki milyondan fazla insan yerinden oldu. Esir kampları, Bosnalı Müslümanların soykırıma uğratılması ve sistematik kitlesel tecavüzlerle tarihe kara bir leke olarak geçen savaş, 1945'ten bu yana Avrupa'nın gördüğü en büyük trajediydi.
Günümüzde Bosna-Hersek kendi hükümetlerine sahip on kantondan ve biri ilçe olmak üzere 143 belediyeden oluşuyor.
Her şeyden ziyade, soykırım ve etnik temizlik üzerine kurulu bir siyasi varlık olarak savaşı ve onun adil olmayan barışını her fırsatta hatırlatan bir Sırp Cumhuriyeti oracıkta duruyor.
Çünkü anlaşmanın mucitleri soykırımı planlayanları cezalandırılmak yerine ödüllendirdiler.
Yani savaşa ve soykırıma yeşil ışık yakan güçlerin sorunu çözmesini beklemek abesti. Batı dünyası ancak 1995'in sonlarına doğru askeri müdahalede bulundu.
Resmi adı 'Barış İçin Genel Çerçeve Anlaşması' olan Dayton Anlaşması'na 21 Kasım 1995'te varıldı ve 14 Aralık'ta Paris'te imzalandı. *** Asıl mesele Avrupa ve ABD'nin Sırpların bu soykırımı yapmasına neden destek olduğuydu? Savaş boyunca Boşnaklar silah ambargosu altında çaresiz bırakılırken Sırp ve Hırvat orduları ise ağır silahlarla donatılmıştı.
Batı'nın Bosna savaşındaki kirli yüzünü, 'Clinton Tapeleri' adlı kitapta anlatan Taylor Branch, Avrupa ve ABD'nin kinik güdülerini bütün ayrıntılarıyla dile getiriyor.
Kitapta soykırımın gerçek nedeni şöyle dile getirilmiş... "Avrupa'daki tek Müslüman devlet olarak bağımsız bir Bosna'nın kurulması 'doğaya aykırı' olurdu..."
Kitapta ayrıca şu ifadeler de dikkat çekici: "Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mitterand, Bosna'nın Hıristiyan Avrupa'ya ait olmadığını söyleyecek kadar pervasızlaşmışken İngilizler Hıristiyan Avrupa'nın biraz acılı ama gerçekçi restorasyonundan bahsediyorlardı."
Bu anlamda Avrupa'daki İslam düşmanı Haçlı zihniyeti hâlâ aynı pozisyonda. Bu zihniyetin değişeceğini ummak büyük yanılgı olur. Fırsat buldular mı yeni Srebrenitsalara girişeceklerini ve şu anki yaralı Bosna'yı da yok edeceklerini unutmayalım.