Orta Asya, Afganistan, Karadeniz havzası, Kafkaslar, Balkanlar
ile Doğu Akdeniz'de kıyasıya bir rekabet sürerken Körfez ve
Ortadoğu'dan Kuzey Afrika'ya uzanan eskilerin deyimiyle Maşrık-
Mağrip hattındaki bölge ise adeta kaynıyor.
Jeo-politik bakış ile söylemek gerekirse bu bölgelerdeki dünyanın
siyasi şekillenmesi önümüzdeki süreçte daha da hızlanacak.
Özellikle Körfez'deki Hürmüz Boğazı krizi ile Suriye ve Doğu
Akdeniz'deki mücadelenin dozu giderek artıyor.
Bütün cephelerde yoğun bir mesai harcayan Türkiye'nin küresel ve
bölgesel aktörlerle yürüttüğü çok boyutlu ve etkili diplomasi
dikkat çekici.
Özellikle Suriye özelinde Fırat'ın doğusuna yönelik operasyon
hazırlıkları ile İdlib trajedisini çözme potansiyeli yüksek yeni
hamleler, gözlerin yeniden ülkemize yönelmesine yol açtı.