Büyük güç rekabeti, enerji savaşları ve neo-liberal kurallara
dayalı uluslararası düzenin zayıflaması dünyamızı
küresel çapta üç ayrı trajedi ile
yüz yüze bırakıyor... Dünyayı, insanlığı ve geleceğimizi tehdit
eden bu kaotik triolojiyi 'kaynak kıtlığı,
değerler kıtlığı ve seçenek kıtlığı'
olarak sınıflamak mümkün.
Küresel ölçekteki bu felaketler karşısında hem sahip olduğu
jeokültürel derinlik hem son yıllarda
gerçekleştirdiği askeri atılımlar ve
savunma sanayiindeki hamleler hem de sosyo-ekonomik ve
insani krizlerde sergilediği çözüm odaklı diplomatik
performansıyla Türkiye, uluslararası siyasette
umudun ve istikrarın yeni adresi
olarak...