Devranın dönmesine az kaldı... Bu yüzden olsa gerek emperyal
karargâhlardaki 24 Haziran korkusu had safhaya ulaşmış durumda.
Rusya Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşev'in de veciz
şekilde vurguladığı gibi, ABD ve müttefikleri dünyadaki yeni güç
merkezlerine karşı askeri, siyasi, iktisadi ve enformatik her tür
kaosu devreye sokmaktan çekinmiyor.
Ancak şu ana kadar Türkiye'ye yönelik başvurdukları her tür kirli
provokasyon akamete uğratıldı.
Kurdukları her tuzak aşıldı.
Kala kala ellerinde bir tek 'döviz kuru oyunu' kaldı.
Bu çirkin manipülasyon da tutmayacak. Çünkü ülkemiz, 2013'te
başlayıp 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde zirveye ulaşan iç ve
dış saldırıları nasıl püskürttüyse kredi derecelendirme çetelerinin
son sabotajlarını da çökertecektir.
Milletimiz finansal provokasyonlarla iradesini vesayet altına
almaya çalışan odakların kirli tezgâhlarını hıfzetmiş durumda.
Küresel merkezlerin çarpıtma, dezenformasyon ve kara propagandasına karşı adeta bir Siyah Kuğu işlevi gören Türkiye, sergilediği destansı direniş sayesinde bütün ezberleri bozarak demokrasi havarisi kesilen Batı'nın darbe taciri yüzünü defalarca deşifre etti.
Bu bağlamda, Standart&Poor's ile Fitch gibi finansal aparatlar yoluyla devreye sokulan son 'döviz kuru kumpası'nın ana hedefi de bir ay sonraki seçimlerdir ve seçimlere müdahale planıdır.
Yani "Erdoğansız Türkiye" veya "Erdoğansız AK Parti" projesidir.
Fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın millet nezdindeki yüksek desteği bu çok uluslu kirli projeyi de daha öncekiler gibi yine ters yüz edecektir. *** Devasa ekonomik ve askeri gücüne rağmen ne Atlantik dünyası ne NATO'daki derin gladyo ne de üst aklın kontrolündeki küresel merkezler, şimdiye kadar Türkiye'ye boyun eğdiremedi.
Sanırım bu çevrelerin mahiyetini anladıkları halde bir türlü hazmedemediği hakikat, Sayın Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin 16 yıl içinde bir Anadolu ülkesinden nasıl bir dünya devletine dönüşmesidir.
Fakat ne kadar başarılı olsanız da Huntington'un çocuklarına, AK Parti'yi ve onun arkasındaki toplumsal taleplerin haklılığını asla kabul ettiremezsiniz!
İşte bu inkârları onların en zayıf yanıdır. Sırf bu yüzden emperyal hırsızların son çirkin tezgâhı da yine başlarına çökecek. Bundan sonra ne yapsalar da ne Türkiye'nin yeni gerçeğini ne de Sayın Erdoğan'ın adeta milli iradeyle özdeşleşen ulusal ve küresel değerini çarpıtamayacaklar.
Zira 24 Haziran'da Türk halkı, kaba bir siyasi kadastro faaliyetinden farksız bu döviz kuru oyunlarına gereken tarihi cevabı 'oyu' ile verecektir.
Bekleyip göreceğiz...