ABD'deki seçimlerde ne Demokratlar ne de Cumhuriyetçiler
umduklarını buldu. Salı günü yapılan yarışta Kongre'nin iki kanadı
iki rakip parti arasında paylaşıldı.
İlk sonuçlara göre Senato'da 51'e 45 ile Cumhuriyetçiler;
Temsilciler Meclisi'nde ise 222'ye 199 ile Demokratlar ipi
göğüsledi.
Özellikle ırkçı ve cinsiyetçi söylemleriyle dikkat çeken ABD
Başkanı Donald Trump'a inat Demokrat Parti'den seçilen Müslüman,
siyahi, yerli ve Latin kökenli ilerici kadın siyasiler tarih
yazdı.
1776'da bağımsızlığını ilan etmiş ABD'de ilk kez iki yerli ve iki
Müslüman kadının Kongre'ye seçilmesi de bir dönüm noktası olarak
görülüyor.
Dikkat çeken bir unsur da Amerikan yerlisi Sharice Davids ve Deb
Haaland ile Filistinli kökenli Rashida Tlaib ve Somali kökenli
Ilhan Omar'ın aralarında bulunduğu kadın vekil sayısının mecliste
erkekleri geçmesiydi.
Gerçek şu ki Trump için bir referanduma dönüşen ara seçimler tam anlamıyla ABD'nin ikiye bölünmesiyle sonuçlandı. Senato'da üstünlük sağlayarak Demokratların azil tehdidinden kurtulan Trump, rahat bir nefes aldı.
Ne var ki Demokratlar, Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirerek şimdiye kadar başına buyruk davranan Trump'ın yasama gücünü engelleme fırsatı yakaladı.
Demokratlar elde ettikleri üstünlükle ilk olarak Trump'ın vergi kaçakçılığı iddiaları ile 2016'daki başkanlık seçimlerinde görev yapan ekibin Rusya ile bağlantıları hakkında inceleme başlatmaya yoğunlaşacaklardır.
Kuşkusuz Demokratların, Trump'ın yasaları Kongre'den geçirme kabiliyetini törpülemesi ABD'deki yönetim krizini daha da derinleştirecektir.
Nitekim Meclis'teki Demokrat Parti lideri Nancy Pelosi, daha seçim akşamı "Ortak zemini bulamadığımız yerlerde geri adım atmayacağız" diyerek renklerini belli etti. *** Kongre'nin yeni kompozisyonu Trump'ın şovenist tasarılardan vazgeçerek iki partinin de destek vereceği politikalara öncelik vermesini zorunlu kılıyor.
Hatta Trump'ın bazı tartışmalı yasaları Kongre'den geçirmesi için taviz vermesi bile gerekecek.
Geçen iki yılda Kongre'nin iki kanadı da partisinin kontrolünde olduğu için Trump hiç taviz vermeye yanaşmıyordu.
Demokratların gücü yetmediğinden Trump'ın tepki çeken yasaları ancak yargı yoluyla frenlenebilmişti. Eğer iki parti uzlaşamazsa ABD'deki siyasi çatlak daha da derinleşecektir.
Trump'ın artık 'her istediğini yapamayacağı' anlamına gelen 'topal ördek/lame duck' ifadesi önümüzdeki süreçte bir bütün olarak ABD'yi siyaseten hem içeride hem dışarıda işlevsiz hale getiren bir realiteye dönüşebilir.
Kongre'nin iki kanadında farklı partilerin gücü elinde bulundurmasıyla daha şimdiden topal ördeğe dönüşen ABD'de bundan sonra her tür kutuplaşmanın had safhaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.