Koalisyon görüşmeleri sırasında hiçbir siyasi partinin nazlanmasının, olmayacak taleplerde bulunmasının sırası değil; ufak hesaplarla zaman kaybetme lüksümüz bulunmuyor. Zira Türkiye’nin önünde son derece önemli üç tercih bulunuyor ve hızla kurulacak bir hükümetin bu kararları alması gerekiyor. Kararları Türkiye almazsa, zaten biz ne olduğunu anlayamadan başkaları bizim yerimize alacaklar.
Karar verilecek konulardan birisi, NATO-Rusya arasında iyice gerilmiş olan ilişkilerde Türkiye’nin alacağı “siyasi pozisyonun” netleşmesiyle ilgili. NATO, Doğu Avrupa’ya orta menzilli füzeler yerleştirme kararı aldı; geçen ay Konya’da gerçekleştirilen tatbikattan sonra şu sıralarda Baltık Denizi’nde çok daha büyük bir savaş oyunu yapıyor. Bu tatbikatın adı da Kılıç Darbesi. Rusya ise kendisine yönelik bu faaliyetlere 40 kıtalararası balistik füze yerleştirme kararıyla yanıt vermiş vaziyette. Putin Avrupa’ya dokunmadan doğrudan ABD’yi mi vurma hesabı yapıyor, bilinmez. Ancak askeri anlamda yükselen bir tansiyon var ve unutmayalım Türkiye de bu tatbikatlara katılan bir NATO üyesi.
Ekonomik anlamda olmasa da stratejik olarak Türkiye’nin aynı anda hem Rusya’yı hem de NATO ülkelerini idare etme şansı azalıyor. Mesele ödün vererek karara zorlanmadan önce davranabilmekte. Bu genel panorama.