Dünyadaki birçok ülkede, siyasetin başında olanların askeri kurumlar ya da istihbarat örgütleriyle sorunları oluyor.
Geçtiğimiz yıl “Panama Belgeleri” üzerinden Rusya Devlet Başkanı Putin’e karşı bir darbe girişimi yapıldığı ileri sürülmüştü. İddialar CIA’nin Oligarklar üzerinden bir saray darbesi tezgahladığı şeklindeydi. Söz konusu girişim Putin ve çevresinin mali konular nedeniyle yargılanmasına yönelik bir girişim olarak not edilmişti. Benzer durum Trump için de oldu, ancak onunla ilgili girişimler daha çok Putin’in kendisini iktidara getirdiği iddialarıyla yapıldı.
Yönetim biçimi fark etmez, sonuçta her iki lider de güvenlik-istihbarat birimlerinde köklü değişiklikler yaptılar. Bununla birlikte, Trump ve Putin’in askeri kurumlara ne kadar güvenebilecekleri hala şüpheli.
İşin Trump’la ilgili kısmı, henüz açık değil; ancak çok sayıda siyasetçi bir açık kapı bırakma ihtiyacı hissederek başkanın süresini tamamlayamama ihtimali üzerine politika üretiyor. Muhtemelen Trump da kimlerin kendisine iş yaptırmamaya çalışacağını, hataya teşvik edeceğini ve bunları da nerelerde yapabileceklerini biliyordur.
Tehlikeli bekleme anı
Meselenin Putin kısmı daha karmaşık, zira ABD’de başkanın güvenmediği kurumlar, işlemleri askeri araçlarla yapmıyorlar. Oysa Rusya’da Putin’in güvenmemekte haklı olabileceği çok sayıda eli silah tutan kurum bulunuyor. Üstelik Rusya’da başkanlara yönelik hamleler, genel olarak küresel düzlemde başkanın ülkeye seçtiği “yer” ile ilgili oluyor.