Avrupa’nın kuzey başkentlerinde gerçekleşen bazı zirveler, tarihin akışını değiştiren kararlarla anılır. Soğuk Savaş’ta iki blok arasında tarafsızlık statülerini koruyan devletlerde yapılan bu zirveler, ABD ile SSCB/Rusya ilişkilerindeki yumuşamaların miladı olarak kabul edilir.
Helsinki ise, sadece iki devletin ilişkilerine işaret etmez. Bu şehirle anılan başlangıçlar daha çok Avrupa’nın barış projesi, Doğu-Batı ortaklaşması olarak tanımlanır.
Trump ve Putin’in buluşmak için tarafsız bir toprak seçmeleri anlamlı. Böylece kimse kimsenin ayağına gitmemiş oldu. Helsinki’nin seçilmiş olması ise boşuna değil; zira iki lider bir sürü konuyu görüşmüş olsalar da, esas meselenin Avrupa olduğuna kuşku bulunmuyor.
Bununla birlikte, bu kez Avrupa barışı için bir araya geldiklerinden emin olmak zor. Anlaşıldığı kadarıyla Putin’in Avrupa&rsqu