Türkiye’nin çok taraflı ve çok yönlü dış politika uygulamasının ne denli yararlı olduğu biliniyor. Bu çerçevede gözler Suriye-Irak ile Avrupa üzerinde yoğunlaşmış olabilir. Ancak, dış politika ne bölgelerle ne de sorunlarla sınırlı bir perspektif taşır. Hatta bazen krizlerin ne tür yeni fırsatlar yaratacağı üzerinden politikalar üretilerek dünya geniş bir harita olarak ele alınır. Bu çerçevede Türkiye’nin önem verdiği bölgelerden birinin de Kuzey Afrika olduğuna şüphe bulunmuyor. SETA tarafından Tunus’ta düzenlenen “Kuzey Afrika-Türkiye Karşılıklı işbirliği İmkanları ve Gelecek Perspektifi” başlıklı toplantıda, bu önem bir kez daha vurgulanma imkanı buldu. Öncelikle belirtmekte yarar var ki, toplantının başlığında yer alan gelecek perspektifi ile ilgili olarak bölge ülkeleri pek iyimser değiller. “Arap Baharı”nın kısmen en olumlu dönüşüm yaşandığı Tunus’ta bile, ekonomik koşullar demokratik dönüşüm umutlarının daha da yerleşmesi önünde bir engel oluşturuyor.
Görüşülen hemen her kişi, Tunus’taki siyasi iklimin önceki dönemlere göre daha iyi olduğunu söylemekle birlikte, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme olmazsa, bunun korunamayacağını ileri sürüyor.
Farklı sorunlar