Yurt dışında Türkiye ile ilgili yapılan toplantılarda, yaşananları son derece yakından takip eden, Türkiye’de yatırımları, hatta evleri olan birçok Türkiye dostunun bile, bir dizi önyargıyı üzerinden atamadığı gözleniyor.
Örneğin Fransa’da anlamakta zorluk çekilen konulardan birisi, darbe gecesiyle ile ilgili. Televizyonlardan yayınlanan köprü üzerinde trafiği keserek halkın üzerine silah doğrultma görüntüleri, sahneye konmuş kötü ve beceriksiz bir oyun gibi değerlendirilmiş. Türk ordusunun geçmiş yıllardaki darbe başarılarını hatırladıklarından mı, yoksa her zeminde Türk ordusunun NATO’nun ikinci büyük kara gücü olduğunu dile getirdiklerinden midir bilinmez, görüntüleri senaryo gibi algılamışlar.
Bir Avrupalının gözüyle bakıldığında, neden böyle düşündüklerine şaşırmamak gerekiyor. Ancak şaşırtıcı olan, bu senaryoyu Erdoğan ile ilişkilendirmiş olmaları. Kendi otoritesini güçlendirmek için “çakma darbe” hazırladığı düşüncesine kapılmışlar.
“Cumhurbaşkanı’nın neden böyle bir şeye ihtiyacı olsun ki, yakında seçim yok, zaten iki kişiden birinin oyunu almış güçlü bir cumhurbaşkanı söz konusu; ayrıca ülkedeki en büyük demokratikleşme adımları da onun iktidarında oldu” şeklinde bir soru sorulduğunda ise bunun hiç düşünülmemiş olduğunu görmek epeyce şaşırtıcı.