1980’lerden beri kitaplarımı yazarken çok kullandığım kütüphanelerden biri Taksim Atatürk Kitaplığı’dır. Bu kütüphanenin çeşitli dönemlerde okuyucu ve araştırmacılara verdiği hizmetin yakın şahitlerindenim. Bütün çalışanları, doğrusunu söylemek gerekirse, araştırmacılara yardımcı olmak için her zaman samimi bir gayret göstermişlerdir. Ama Ramazan Minder’in müdürlüğü döneminde okuyuculara hizmetin kalitesinde büyük bir gelişme kaydedildiğini, teknolojik donanımının ve koleksiyonlarının olağanüstü zenginleştiğini ifade etmeyi bir borç biliyorum. Bu sebeple Minder’in görevden alınmış olmasına Atatürk Kitaplığı’nı aktif olarak kullanan herkesin çok üzüldüğünden eminim. Aziz okuyucularıma, öncelikle, bugün Atatürk Kitaplığı diye bildiğimiz Belediye Kütüphanesi’nin kuruluş çalışmalarına 1928 yılında başlandığını, önce Atatürk’ün Şişli’de bir süre kaldığı evin kullanıldığını, bu bina zamanla zenginleşen koleksiyon için yetersiz kalınca toplanan kitap ve süreli yayın koleksiyonlarıyla müze eşyasının 1931 yılında Bayezid Külliyesi’nin Beyazıt Meydanı’ndaki medresesine taşındığını hatırlatmak isterim. Kuruluş hazırlıklarına yeni yerinde devam edilen kütüphane, 10 Temmuz 1939 tarihinde düzenlenen bir törenle “Şehir ve İnkılâp Vesikaları Müze ve Kütüphanesi” adıyla hizmeti açılmış, ancak müze kısmı 1945 yılında Saraçhanebaşı’ndaki Gazanfer Ağa Medresesi’ne taşındıktan sonra ismi İstanbul Belediye Kütüphanesi olarak kesinleşmişti. Kütüphane bugünkü binasındaki hizmetine Atatürk Kitaplığı ismiyle 3 Mart 1983 tarihinde başlamıştır. *** Atatürk Kitaplığı’nın mevcut binası da -koleksiyonlar önemli bağışlarla ve satın alma yoluyla sürekli zenginleştiği için- artık çok yetersiz kalmaktadır. Problemi çözmek amacıyla Gümüşsuyu Hastahanesi binalarının Atatürk Kitaplığı’na devredilmesi düşünülüyordu, fakat Büyükşehir Belediyesi’nde yönetim değişince bu önemli proje suya düşmüş oldu.