Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal’le Malazgirt Zaferi’nin 900. yıldönümü yaklaşırken bu büyük zafer hakkında çok konuştuklarını ve hayaller kurduklarını söyler. Bu hayallerden biri de Malazgirt’te, savaşın cereyan ettiği meydanda koşu halinde yüzlerce at heykelinden oluşan bir abidedir. İstanbul’un denize bakan bir yerinde de geniş bir meydana dikilmiş bir Fatih heykeli hayal eden Yahya Kemal, bu iki abidenin devlet tarafından değil, halkın gönlünden kopanla yapılması, bunun için bir Malazgirt Zafer Cemiyeti kurulması gerektiğini düşünüyormuş. Tanpınar, bunları anlattıktan sonra, “Bu tasavvurda bizimle beraber olanların çoğu şimdi büsbütün başka fecirleri selamlamak sevdasında. On, on beş senede ne kadar çok değiştik. Hiç olmazsa burada kalabilsek!” diyor. Osmanlı zihin dünyasında Malazgirt zaferi yoktu. Bu zaferin Türk ve dünya tarihi bakımından ne kadar önemli olduğu, çok tuhaftır, Mütareke yıllarında fark edildi. Hilmi Ziya Ülken’e göre, ilk defa Anadolu Mecmuası’nı çıkaran grubun öne sürdüğü Anadolu Türk tarihinin Malazgirt zaferiyle başladığı tezi Yahya Kemal tarafından da benimsenmişti.