Ali Kemal ismi, torunun oğlu Boris Johnson’un maceraları dolayısıyla son zamanlarda sık sık gündeme geliyor. On dört yıl önce de (2005) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin “Şehit Gazeteciler” listesinde yer aldığı için günlerce ateşli tartışmalara konu olmuştu. Gazete okuyucuları artık çiçeği burnundaki İngiltere başbakanının bir “Osmanlı torunu” olduğunu çok iyi biliyorlar. Peki, Ali Kemal? Ali Kemal (1867-1922), İttihat ve Terakki yönetimine amansız muhalefetiyle ünlü bir gazeteciydi. Başta Mustafa Kemal olmak üzere, Millî Mücadele’yi yürüten kadroyu da İttihatçıların bir uzantısı olarak gördüğü için muhalefetine aynı şiddetle devam etmişti. Bu yüzden zafer kazanıldıktan sonra Tokatlıyan Oteli’ndeki berberde tıraş olurken kaçırıldı, Ankara’ya götürülürken İzmit’te Nurettin Paşa tarafından sorgulandıktan sonra linç ettirildi. Lozan’a gitmek için yola çıkan ve İzmit’e uğrayan heyetin Ali Kemal’i köprü başında asılmış görünce çok rahatsız oldukları, İsmet Paşa’nın bu yargısız infaz dolayısıyla rahatsızlığını açıkça ifade ettiği bilinmektedir. Birçokları gibi, Ali Kemal de Anadolu’da yürütülen mücadelenin başarıya ulaşamayacağına, tam aksine, bu mücadelenin işleri daha da zora sokup badirenin atlatılmasını imkânsız hâle getireceğine inanmıştı. Mücadele silahla değil, siyasetle yürütülmeli, hilâfet ve saltanat muhafaza edilmeliydi. Anadolu’daki oluşumun bağımsız bir devlet gibi hareket etmeye başlaması, üstelik Bolşeviklerle ilişki kurması onu büsbütün işkillendirmişti.