Sabah Gazetesi’nde yazan Şükrü Hanioğlu, Cumhuriyet’in “projesi”ni sahiplenmek iyi bir şey değildir, “günümüzde bunu yapmak, liberal demokrasiye dönüşme alanında aşılması gereken bir engeli tahkim etmek anlamına gelmektedir” diyor. Bu sözleri yönelttiği adresi yazmamış. Belli ki, kim Türk Milleti’nden söz ediyorsa ona ve herhalde de en çok iktidar sahiplerine konuşuyor.
*
Şükrü Hanioğlu’nun proje dediği şey, Cumhuriyet’in bir Türk Devrimi olma niteliği. Ona göre böyle bir nitelik yok; çünkü “milletler devlet kurmazlar, devletler millet inşa ederler.” Bu bayat laf, kendini küreselci diye ilan eden kozmopolitizm severlerin ‘teori’si. Hanioğlu bu post-modern Atlantik uydurmasını benimsemiş, bize uygulamış, “Türk milleti yoktur, cumhuriyet devletinin imalatıdır” diyor.
Büyük bir gerçeği, yalnızca bir sözcüğü atlayarak tam tersine çevirme becerisi gerçekten çok ilginç bir pratik. Kozmopolitizm teorisinin ve şimdi liberal demokrasi adına yazan Hanioğlu’nun yaptığı bu. Konunun özünü oluşturan “hakimiyet/egemenlik” kavramını kazımış, mantığın ve tarihin tam tersini savunmayı mümkün hale getirmiş.
Hanioğlu’nun dediğinin tersine, elbette devletleri milletler [toplumlar] kurar. Devletler olmayan milletler inşa edemezler. Devlet, ancak ve ancak, var olan bir toplumun, yaşama ve yönetme iddiası olan bir milletin egemenliğini inşa edebilir. Devlet milletin varolma hakkını savunur, varlığını tescil eder, sahiplenir, topraklarında egemen, dışarıya karşı bağımsız olduğunu ilan eder. Bunların toplamı milletin kendisinin değil, egemenliğinin inşasıdır. 1923 yılında cumhuriyetin yaptığı da budur; Türk milletini yaratmak değil, onun egemenliğinin ilanı ve inşası.
*