Geçtiğimiz Pazar günü, Rusya Federasyonu’nda Başkanlık seçimi
yapıldı. Seçim sürecinin “adil değil”liğini ileri sürenler
yeterince ikna edici olamayınca, çevreden “sandıkta mutlaka hileler
yapılacak” gibi fal açma misali gelecekten haberlerle destek
bulmaya gayret ettiler. Seçimlerde katılımın çok düşük olacağı
“tahmin”leri havada uçuştu. Bunları “demokrasi adına”
söylüyorlardı; hiçbiri tutmadı.
Rusya’nın 2018 seçimi adeta ulusal şölen havasında geçti. Ruslar
kendileriyle ve ülkeleriyle gurur duydular.
***
Avrupalı BBC ve Euronews gibi “geniş ve güvenilir haber veren
kanallar” olarak şöhret yapmış haber şirketleri, saklamaya gerek
duymadıkları bir üzüntü ve saklayamadıkları bir hayal kırıklığı
içindeydiler. BBC’nin seçim sonuçlarını, İngiliz Başbakanı Teresa
May’in, bir ajanla kızının İngiltere’de Rusya tarafından sinir
gazıyla zehirlendikleri iddiasıyla adeta iç içe vermesi, seçim
sonuçlarını bu haberle bastırmak ister gibi davranması, gerçekten
tuhaftı.
Bizim memleketin büyük haber şirketlerinde böyle bir ruh yoktu.
Daha doğrusu herhangi “bir ruh” yoktu. Çünkü, ABD başkanlık
seçimini adeta bir Amerikan eyaletindeymişiz gibi anlık veren
kanallarımız, kapı komşumuz olan Rusya’nın seçimlerini neredeyse
görmezden geldiler.
***
Son ok, anayasaların Avrupa muhafızı Venedik Komisyonu’ndan
atıldı.
Avrupa’nın 1990’dan bu yana önce eski Sovyet ülkelerine, sonra Arap
ülkeleriyle Asya ve Afrika’nın kendilerine göre kritik, dünyanın
toplam 40 ülkesine anayasa elbiseleri biçen Venedik Komisyonu,
“dü...