Ayrıca derin bir tarihe sahip olması da onu özel kılıyor. Kanuni
Sultan Süleyman tarafından 1526 yılında fethedilen Buda ve Peşte,
1.5 asırlık Türk hakimiyetinden sonra 1686'da Osmanlı
hakimiyetinden çıktı. Budapeşte, 1867'de Viyana'yla birlikte
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun başkenti oldu ve böylece
imparatorluk şehri statüsüne yükseldi. Birinci Dünya Savaşı'ndan
sonra bu birlik dağılsa da mimarisinden buranın bir kraliyet şehri
olduğunu şimdi bile anlamak mümkün. Budapeşte tatil için Avrupa'da
en çok tercih edilen şehirler arasında yer alıyor. Çünkü tepelik
Buda'nın Habsburg Sarayları ve Arnavut kaldırımlı sokaklarındaki
barok evleri ile Peşte'nin büyük bulvarları, kalabalık şehir
merkezi ve hareketli 'harabe barları'nın oluşturduğu tezat
turistleri derinden etkiliyor.
KÜLTÜR VE SANATIN KALBİ
Tam anlamıyla kültür ve sanat şehri olan Budapeşte'de yüzlerce
konser salonu, tiyatro ve görkemli yapıları görmek mümkün. Şehrin
Buda tarafında bulunan Kale Dağı'na çıktığınızda mükemmel bir
manzara ile karşılaşıyorsunuz. Gemi turu ise Budapeşte'nin bambaşka
yüzünü görmenizi sağlıyor. Tuna Nehri'nin iki yakasını birbirine
bağlayan sekiz köprüden en güzeli Aslanlı Köprüsü.
BİT PAZARINA GİDİN