Bilindiği gibi 28 Şubat Cuntası’nın üst düzey 14 askeri darbe suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılarak muhtelif cezaevlerine kapatılmışlardı. Cuntacı askerlerin rütbeleri sökülmüş, lojman ve ordu evlerine girişleri yasaklanmıştı. 28 Şubat Cuntası’nın asker kesimi cezalandırılırken medya başta olmak üzere sivil cuntacılara henüz bir işlem yapılması veya yapılamaması Cunta’ya ağır cezalar uygulayan 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ni ‘Adaletin tecelli etmesi’ açısından rahatsız etmişti. Mahkeme gerekçeli kararında cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak İddianameyi hazırlayan savcılık makamını ikaz ederek büyük bir kısmı medyadan oluşan sivil cuntacıları deşifre ederek bu kişiler hakkında da iddianame hazırlamasını istemişti. Ne yazık ki halen sivil cunta hakkında bir iddianame hazırlanamadı. Ancak 28 Şubat Cuntası’nı oluşturan üst düzey askerlerin neredeyse tamamının psikolojik harp uzmanı olmaları nedeniyle cezaevlerine kapatılmaları sonrasında medyada özellikle sivil cuntayı oluşturan bazı yazar ve yorumcular tarafından kamuoyunu ve devletin üst katlarını etkileme amaçlı psikolojik harekatlar ve algı operasyonları gerçekleştiriliyordu. Genellikle darbe suçundan cezaevlerine kapatılan 14 askerin yaşlarının 75-89 aralığında olması nedeniyle çeşitli hastalıklardan muzdarip oldukları kendilerini ziyaret eden bazı yazar ve CHP’li milletvekillerince gündeme getirilerek kamuoyu etkilenmeye çalışılıyordu.