09 Mayıs 2022 tarihli yazımda; ‘Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ MOSSAD Ajanı mı?’ diye sormuş bu konudaki iddiaları, Ümit Özdağ’ın bu konudaki savunmalarını köşe yazıma taşımıştım. Bu köşe yazım kamuoyunda büyük ilgi gördü. Birkaç menfi değerlendirme dışında kamuoyundan büyük destek aldığımı söyleyebilirim. Köşe yazımın Yeni Şafak’ta yayınlanması sonrasında gazetenin iletişim sorumlusu görevli bayan kardeşimiz şahsımı arayarak ‘Zafer Partisi Lideri
Ümit Özdağ MOSSAD Ajanı mı?’ başlıklı yazım ile ilgili olarak teşekkür etmek için X şahsın görüşme talebini iletti. Görevli arkadaşıma telefon numaramı vermesini bildirdikten sonra bu X şahıs beni aradı. Aradığı telefonun kendisi ile ilgili bir telefon olmadığını belirterek kendi telefonunu ve ismini bildirerek aramamı istedi. Ben ‘Neden arıyorsunuz’ dediğimde, ‘Mossad ile ilişkili sahte milliyetçileri’ deşifre ettiğim için bana teşekkür ederek yıllar önce bu konuda çok önemli bir liderin kendisini uyardığını, bu konuda bilgi vermek istediğini ifade etti. X şahsın vereceği bilgi çok önemliydi ancak doğru mu söylüyordu? FETÖ veya MOSSAD’ın bir provokasyonu ile mi karşı karşıyaydım? Zira X şahsın konuşmaları ve telefonunun tespit edilmemesi açısından aldığı tedbirlerin profesyonelce olması beni etkilemiş, bu şahsın bir devlet görevlisi olma ihtimalini de göz ardı etmemem gerektiğini de değerlendirmeye başlamıştım. Zira Ümit Özdağ, Haber Global’de Julide Ateş’in konuğu olduğu programda Mossad ile görüşüp görüşmediği konusunda net bir cevap vermemesine rağmen yaptığı her şeyden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bilgisi olduğu yönündeki ifadesi ile Mossad ile görüştüyse bile devletin bilgisi dahilinde görüştüğünü zımnen itiraf mı ediyordu? İşte tüm düşüncelerime açıklık getirmek amacıyla X şahsı aradığımda bana yaptığı açıklama aynen şöyleydi. “Başbuğ Türkeş ile zaman zaman makamında görüşürdüm.