Merkezi Paris’te olan ve sekretarya hizmetlerini ‘Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) yaptığı Mali Eylem Gücü’nün (FATF) çifte standart uygulaması sonucunda Türkiye hak etmediği halde tekrar gri listeye alındı. Bu durum Türkiye ekonomisine ve imajına yönelik açık bir operasyona işaret ediyor. Nitekim Türkiye’nin gri listeye alınmasına 2023 seçimlerinde iktidar rüyası gören muhalefetin lider partisi CHP ve medyasında Millet İttifakı’nın diğer partilerinde sevinçle karışık iktidara çeşitli suçlamalar yöneltiliyor.
Oysa Başkan Erdoğan yaptığı açıklamalarda; “FATF, aklama ve terörizmin finansmanı alanında geliştirdiği standartlar çerçevesinde ülkelerin uyum düzeyini de izlemektedir. Bu amaçla, ülkemiz son olarak 2019 yılında dördüncü tur karşılıklı değerlendirme sürecinden geçmiştir. Ülkemizin Karşılıklı Değerlendirme Raporu ise Ekim 2019’da kabul edilmiştir. Bu çerçevede; aklama suçu, bağlantılı öncül suçlar, terörizmin finansmanı suçu ve bu suçlardan elde edilen gelirler ile etkili mücadele edilebilmesi amacıyla, FATF’nin tavsiyeleri de dikkate alınarak, ‘Türkiye’de Suç...