Bilindiği gibi Başkan Erdoğan 13 Kasım’da Washington’da Trump ile yüz yüze çok kritik konuların ele alınacağı bir görüşme yapacak. Ancak gerek Türkiye gerekse ABD tarafında Erdoğan’ın ABD ziyareti ve Trump ile yapacağı görüşmeye aşırı tepkiler ve tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. Veya manipülatif bir merkezin yönetiminde devam ettiriliyor. İşin enteresan tarafı bu manipülatif merkezin her iki ülkede de çok aktif ve etkin olması. Tahmin edebileceğiniz gibi FETÖ’den bahsediyorum. FETÖ’nün Türkiye’deki kadar olmasa da ABD’nin kurumlarına da sızmaya başladığı ve bu konuda CIA Pentagon ve küresel sermayenin desteğini arkasına alarak ABD ve Batı’da Türkiye karşıtı tüm lobi faaliyetlerinin merkezi haline geldiği görülebiliyor. FETÖ’nün Amerika’da Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri ile sıkı ilişkiler kurduğu gerek maddi yardımlar gerekse sosyal ilişkiler gerekse şantaj yöntemleriyle milletvekili ve senatörlerin etki altına alındığı Kongre’de Türkiye karşıtı her kararda bu şer ittifakının oluşturduğu merkezin etkileri açıkça görülebiliyor.
ABD’de Trump yönetimi ile Kongre arasında açık bir Türkiye kavgası yaşanıyor. Ziyareti iptal etmek isteyen bazı senatörler yaptığı açıklamalarda Başkan Erdoğan’ı hedef alarak ’’IŞİD ile yapılan savaşta ABD’nin yanında yer alan ve Bağdadi’nin ölü ele geçirilmesinde önemli katkıları bulunan Suriyeli Kürt güçlerin(!!!) lideri General Mazlum’a (terörist başı) suikast düzenlemek istediğine yönelik tespit ve tehdit ifadeleri anlaşılır gibi değil. Bu tespitler hayatın doğal akışına aykırı. Zira Türkiye’de aranan teröristler listesinin kırmızı kategorisinde yer alan ve başına 4 milyon TL ödül konulan terörist Abdi, ayrıca 41 kişinin şehit olduğu 406 kişinin de yaralandığı 8 ayrı saldırıdan sorumlu tutuluyor. Mazlum Kobani bir teröristtir. Hakkında Türk mah...